an assistant in a hospital, whose office it is to dress wounds, sores, etc

listen to the pronunciation of an assistant in a hospital, whose office it is to dress wounds, sores, etc
English - Turkish

Definition of an assistant in a hospital, whose office it is to dress wounds, sores, etc in English Turkish dictionary

dresser
şifoniyer

Tom'un beyzbol eldiveni şifoniyerdeydi. - Tom's baseball glove was on the dresser.

Mary küpelerini çıkardı ve onları şifoniyerinin üstündeki mücevher kutusuna koydu. - Mary took her earrings off and put them in the jewelry box on her dresser.

dresser
şifonyer

Saatini şifonyerde bırakmışsın. Bu sabah battaniyeleri taşırken onu orada gördüm. - You left your watch on your dresser. I saw it there this morning while I was moving the blankets.

Tom Mary'nin şifonyerini taşımasına yardım etti. - Tom helped Mary move the dresser.

dresser
ahşap
dresser
cilacı
dresser
yontucu
dresser
perdahçı
dresser
giydiren
dresser
mutfak rafı
dresser
{i} büfe
dresser
iyi giyinen kimse
dresser
kostümcü/şifoniyer/dolap
dresser
{i} giyimine özen gösteren kimse
dresser
{i} tuvalet masası
dresser
{i} kostümcü
dresser
(isim) konsol, şifoniyer, büfe, dekoratör, tuvalet masası, kostümcü, giyimine özen gösteren kimse, ameliyat pansumancısı
dresser
{i} ameliyat pansumancısı
dresser
mutfak dolabı veya rafı
dresser
giydiren kimse
dresser
içine porselen veya gümüş takımlar konulan büfe
dresser
{i} dekoratör
English - English
dresser
an assistant in a hospital, whose office it is to dress wounds, sores, etc

    Hyphenation

    an as·sis·tant in a hospital, whose of·fice it I·s to dress wounds, sores, etc

    Pronunciation

Favorites