O, beni asistanı yaptı.
- He made me his assistant.
O, asistanına oldukça fazla güvenir.
- He trusts his assistant quite a lot.
Onun şimdiki yardımcısı Bayan Nokami'dir.
- His present assistant is Miss Nokami.
Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.
- His assistant polished his shoes.
Biz ona parayla yardımcı olduk.
- We aided him with money.
Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
- The dictator had the absolute loyalty of all his aides.
Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
- Old people were tricked by the shop assistant.
Dan tezgahtarı kurtardı ve yangını söndürmeye çalıştı.
- Dan rescued the shop assistant and tried to put out the fire.
... My grandmother was like a 75 word per minute administrative assistant, and she was like ...
... Think about a really smart assistant doing all those ...