Tom Mary'yi onun asistanı olarak çalışması için atadı.
- Tom appointed Mary to act as his assistant.
O, asistanına oldukça fazla güvenir.
- He trusts his assistant quite a lot.
Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.
- His assistant polished his shoes.
Kendisi bir arkeolog'un yardımcısıdır.
- He is an archeologist's assistant.
Biz ona parayla yardımcı olduk.
- We aided him with money.
Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
- The dictator had the absolute loyalty of all his aides.
Tom bir tezgahtar olarak çalışıyor.
- Tom works as a shop assistant.
Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
- Old people were tricked by the shop assistant.
... falsify, while if you're a middle-aged admin assistant, you merely get written up by HR ...
... to serve as my digital aid and assistant. ...