Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an assembly of data in a comprehensive form capable of communication and use

listen to the pronunciation of an assembly of data in a comprehensive form capable of communication and use
English - Turkish

Definition of an assembly of data in a comprehensive form capable of communication and use in English Turkish dictionary

information
bilgi

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

Bu konuyla ilgili alabildiğin tüm bilgiyi bana getir. - Get me all the information you can on this matter.

information
{i} danışma

Turizm danışma bürosu nerede? - Where is the tourist information office?

Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi. - The tourist information center gave a city map to whoever asked it.

information
{i} enformasyon
information
{i} haber

Senin için bazı haberlerim var. - I have some information for you.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

information
danışma/bilgi
information
{i} şikâyet
information
{i} malumat

Yeterince malumatımız yok. - We don't have enough information.

information
bildirişim
information
(Felsefe) bilisi
information
(Tıp) bilgileme
information
Bilişim

John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz. - John was trained in information systems, but he doesn't work with computers.

information
{i} bildirme

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

information
(Askeri) (INTELLIGENCE) BİLGİ (İSTİHBARAT): Gözetlemeler, raporlar, söylentiler, görüntü ve diğer kaynaklardan elde edilenler dahil, işleme tabi tutulduğu zaman istihbarat çıkarılabilecek olan değerlendirilmemiş bilgi
information
{i} iddia
information
(isim) bilgi, haber, istihbarat, danışma, enformasyon, bilgi edinme, bildirme, iddia, malumat, şikâyet
information
(Askeri) BİLGİ: İstihbaratta kullanım şekliyle, istihbarat üretilmesinde kullanılabilecek her nevi işleme tabi tutulmamış veriler. Bak. "information (intelligence) " ve "military information"
English - English
information
an assembly of data in a comprehensive form capable of communication and use

    Hyphenation

    an As·sem·bly of da·ta in a com·pre·hen·sive form ca·pa·ble of com·mu·ni·ca·tion and use

    Turkish pronunciation

    ın ısembli ıv deytı în ı kämprihensîv fôrm keypıbıl ıv kımyunıkeyşın ınd yus

    Pronunciation

    /ən əˈsemblē əv ˈdātə ən ə ˌkämprēˈhensəv ˈfôrm ˈkāpəbəl əv kəˌmyo͞onəˈkāsʜən ənd ˈyo͞os/ /ən əˈsɛmbliː əv ˈdeɪtə ɪn ə ˌkɑːmpriːˈhɛnsɪv ˈfɔːrm ˈkeɪpəbəl əv kəˌmjuːnəˈkeɪʃən ənd ˈjuːs/
Favorites