Yaralılar ambulansla geldiler.
- The wounded arrived by ambulance.
Bir ambulansa ihtiyacın var mı?
- Do you need an ambulance?
Cankurtaranlar kırmızı ışıklarda durmak zorunda değiller ama genellikle yavaşlarlar.
- Ambulances don't have to stop at red lights, but they usually slow down.
Bir cankurtarana ihtiyacın var.
- You need an ambulance.
Ambülansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı.
- He was rushed by ambulance to the nearby hospital.
Otobüsle gitmek çok zaman alacak mı sence?
- Do you think it will take long by bus?
Oraya otobüsle gitmek ne kadar sürer?
- How long would it take to get there by bus?
Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- How long does the airport bus take to the airport?
Bu otobüs Minsk'e gidiyor.
- This bus is going to Minsk.
Adam bütün yolu yürümek istemedi;bu yüzden otobüse bindi.
- The man didn't feel like walking all the way; so he took the bus.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- She is busy preparing for the trip.
So they had to take me from there in an ambulance. . . . I remember my dad and uncle used to call them meat wagons.
... pretending he's an ambulance. ...