Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.
- My baby is also eight months old, is healthy and is growing by leaps and bounds.
Ayrıca Piotr ve Lech de iyi arkadaşlardır.
- Also Piotr and Lech are good friends.
1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.
- From 1859, Protestant missionaries from America started to arrive, and the Catholic and Russian Orthodox churches also became actively involved in missionary work.
Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
- It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
İngilizce çalışır ama üstelik Almanca da çalışıyor.
- He studies English, but he's also studying German.
Dün hem güçlü rüzgarlar vardı hem de yoğun yağmur yağdı.
- Not only were there strong winds yesterday, but also it rained heavily.
O hem İngilizce hem de Fransızca konuşabilir.
- She can speak not only English but also French.
O hem İngilizce hem de Fransızca konuşabilir.
- She can speak not only English but also French.
Dün hem güçlü rüzgarlar vardı hem de yoğun yağmur yağdı.
- Not only were there strong winds yesterday, but also it rained heavily.
Birçok kişi ayrıca onun bir deli olduğunu düşünüyordu.
- Many people also considered him a madman.
Ben de bir dereceye kadar insanlardan korkuyorum, onların seni yok etme gücü var.
- To some degree I am also afraid of people, they have the power to destroy you.
İngilizcenin dışında, aynı zamanda matematik öğretir.
- Apart from English, he also teaches math.
Sadece babasını değil, aynı zamanda oğlunu da tanıyorum.
- I know not only the father, but also the son.
İngilizcenin yanısıra Almanca da konuşur.
- Besides English, she also speaks German.
... and local level. But the federal government also can play a very important role. And I ...
... out exactly what happened. That this was an act of terror and I also said that we're ...