an adequate amount

listen to the pronunciation of an adequate amount
English - Turkish

Definition of an adequate amount in English Turkish dictionary

plenty
{i} bolluk
plenty
gayet
plenty
ganilik
plenty
çokluk
plenty
bol miktar

Masada bol miktarda taze yumurta var. - There are plenty of fresh eggs on the table.

Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var. - You have plenty of time to catch the train.

plenty
çok bol
plenty
dili bol bol
plenty
{s} bir yığın
plenty
yetecek kadar
plenty
{s} pek çok

O, muhtemelen pek çok. - That's probably plenty.

Kalan pek çok şey var. - There's plenty of stuff left.

plenty
(sıfat) çok, bir yığın, pek çok, bol
plenty
{i} bereket
plenty
{s} bol

Askerlerin bol miktarda silahları vardı. - The troops had plenty of arms.

Bu yıl bol yağmur vardı. - We have had plenty of rain this year.

plenty
dili pek çok
plenty
tamamen
plenty
bereketli
plenty
(zarf) bol bol, çok, gayet, tamamen
plenty
oldukça

Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır. - This typewriter has seen plenty of use.

plenty
fazla

Bunlardan çok daha fazlası vardır. - There are plenty more of those.

Çok daha fazlasına sahibim. - I've got plenty more.

English - English
sufficiency
plenty
an adequate amount

    Hyphenation

    an ad·e·quate a·mount

    Turkish pronunciation

    ın ädıkwıt ımaunt

    Pronunciation

    /ən ˈadəkwət əˈmount/ /ən ˈædəkwət əˈmaʊnt/
Favorites