an act that has disastrous consequences

listen to the pronunciation of an act that has disastrous consequences
English - Turkish

Definition of an act that has disastrous consequences in English Turkish dictionary

disaster
felaket

Bunun felaket anlamına geleceğini biliyorlardı. - They knew this would mean disaster.

Felaketten kıl payı kurtuldu. - He narrowly escaped the disaster.

disaster
{i} felâket

Depremler ve seller doğal felaketlerdir. - Earthquakes and floods are natural disasters.

Bunun felaket anlamına geleceğini biliyorlardı. - They knew this would mean disaster.

disaster
{i} afet

Sadece ona bak, o bir afet gibi görünüyor. - Just look at her, she looks like a disaster!

Burada kimse Ateist bir yaşam sürmez. Afetler sırasında veya güzel günlerde herkes Tanrı'ya inanır. - Nobody here lives an atheistic life. During disasters and during fortunes everyone relies on God.

disaster
{i} facia
disaster
çöküş
disaster
yıkım
disaster
olağanüstü durum
disaster
talihsizlik
disaster
(Askeri) FELAKET, BELA
disaster
feci
disaster
{i} felaket, afet, yıkım, bela
English - English
disaster
an act that has disastrous consequences

    Hyphenation

    an act that has dis·as·trous con·se·quenc·es

    Turkish pronunciation

    ın äkt dhıt hız dîzästrıs känsıkwensız

    Pronunciation

    /ən ˈakt ᴛʜət həz dəˈzastrəs ˈkänsəˌkwensəz/ /ən ˈækt ðət həz dɪˈzæstrəs ˈkɑːnsəˌkwɛnsəz/
Favorites