an act or instance of taking in: an intake of oxygen or food

listen to the pronunciation of an act or instance of taking in: an intake of oxygen or food
English - Turkish

Definition of an act or instance of taking in: an intake of oxygen or food in English Turkish dictionary

intake
{i} giriş
intake
hava alığı
intake
{i} alınan miktar
intake
alım

Tom'un doktoru ona şeker alımını azaltmasını tavsiye etti. - Tom's doctor advised him to cut down on his sugar intake.

Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı. - After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.

intake
içeri alınan miktar
intake
(İnşaat) emme
intake
ağız
intake
içeri alınan miktar ya da sayı
intake
Bir yere alınma, kabul edilme
intake
içeriye alınan şey
intake
{i} içeri alma
intake
intake valve emme supapı
intake
{i} İng. (bir kuruluşa/camiaya) yeni girenler
intake
(Nükleer Bilimler) vucuda alım
intake
{i} tarıma elverişli toprak
intake
(Tıp) Vücuda sokulanmadde
intake
{i} (yemek) yeme
intake
{i} girme
English - English
intake
an act or instance of taking in: an intake of oxygen or food
Favorites