Bu sadece bir sıyrık, değil mi?
- It's just a scratch, OK?
Eğer birisi için yemek hazırlıyorsan, lütfen burnunu çekme, kıçını kaşıma veya ellerine hapşırma.
- When you're preparing food for someone, please don't pick your nose, scratch your ass, or sneeze in your hands.
Ona sırtımı kaşıyıp kaşımayacağını sordum.
- I asked him if he would scratch my back.
Mobilyayı çizmemek için dikkatli olun.
- Be careful not to scratch the furniture.
The dog sat up and had a good scratch.