an act of locating

listen to the pronunciation of an act of locating
English - Turkish

Definition of an act of locating in English Turkish dictionary

location
{i} yer

Bana bu haritada kampınızın yerini gösterin. - Show me the location of your camp on this map.

Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz, hatta sıkıcı bir yeri tercih ederim. - I prefer a quieter, even boring, location for our next meeting.

location
{i} konum

Ancak, mevcut rüzgar miktarı konumu ve yılın sezonu ile değişir. - However, the amount of wind available varies with the location and the season of the year.

Mevcut konumunuz nedir? - What is your present location?

location
yöre
location
güzergah
location
(Askeri) mahalli
location
(Sinema) dışarıda
location
(Sinema) lokasyon
location
bir şeyin bulunduğu yer
location
(Dilbilim) uzam
location
{i} yer, mahal, konum, mevki
location
(Mukavele) yer, mahal
location
{i} yerleştirme
location
{i} mevki

O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz. - A bookstore in that location wouldn't make enough money to survive.

location
{i} stüdyo dışı
location
{i} yer belirleme
location
iskân
location
{i} sin., TV lokasyon, stüdyo dışındaki çekim yeri
location
kiraya verme
location
sakin olma
English - English
location

The Ontario tunnel was not located in pursuance of the law relating to tunnel-sites. Lewis failed to follow up his discovery of mineral therein with any effort whatever towards completing the statutory location of a mining claim.

an act of locating

    Hyphenation

    an act of lo·cat·ing

    Turkish pronunciation

    ın äkt ıv lōkeytîng

    Pronunciation

    /ən ˈakt əv ˈlōˌkātəɴɢ/ /ən ˈækt əv ˈloʊˌkeɪtɪŋ/
Favorites