Bana bu haritada kampınızın yerini gösterin.
- Show me the location of your camp on this map.
Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz, hatta sıkıcı bir yeri tercih ederim.
- I prefer a quieter, even boring, location for our next meeting.
Ancak, mevcut rüzgar miktarı konumu ve yılın sezonu ile değişir.
- However, the amount of wind available varies with the location and the season of the year.
Mevcut konumunuz nedir?
- What is your present location?
O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.
- A bookstore in that location wouldn't make enough money to survive.
The Ontario tunnel was not located in pursuance of the law relating to tunnel-sites. Lewis failed to follow up his discovery of mineral therein with any effort whatever towards completing the statutory location of a mining claim.