an act of flying

listen to the pronunciation of an act of flying
English - Turkish

Definition of an act of flying in English Turkish dictionary

fly
{i} uçuş

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı. - There were a lot of annoying insects flying around.

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

fly
{i} olta sineği
fly
(Tekstil) uçuntu
fly
uçurmak

Uçak uçurmak için ehliyetin var mı? - Do you have a license to fly a plane?

Bir helikopteri uçurmak kolay değildir. - Flying a helicopter isn't easy.

fly
uçmak

Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir. - Driving in the dark feels like flying!

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak. - It will cost 500 dollars to fly to Paris.

fly
tüymek
fly
-den kaçmak
fly
uçup gitmek
fly
jet gibi gitmek
fly
beysbol vurulup havaya kaldırılan top
fly
{f} kaçmak
fly
{i} açıkgöz
fly
{f} atlayarak aşmak
fly
(fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
fly
{f} çok çabuk gitmek
fly
{f} atılmak
fly
(Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
fly
sürat regülatorü
fly
{f} firar etmek
English - English
fly

We had a quick half-hour fly back into the city.

an act of flying

    Hyphenation

    an act of fly·ing

    Turkish pronunciation

    ın äkt ıv flayîng

    Pronunciation

    /ən ˈakt əv ˈflīəɴɢ/ /ən ˈækt əv ˈflaɪɪŋ/
Favorites