Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an act of flooding; a flood or gush

listen to the pronunciation of an act of flooding; a flood or gush
English - Turkish

Definition of an act of flooding; a flood or gush in English Turkish dictionary

flooding
(Bilgisayar) selbasma
flooding
(Otomotiv) boğulma
flooding
taşkınlık
flooding
(Coğrafya) sel basması
flooding
(Coğrafya) kabarma
flooding
(Coğrafya) seylap
flooding
(Coğrafya) feyezan
flooding
(Coğrafya) su basması
flooding
{f} taş

Nil'in periyodik taşkınları Mısır için çok önemlidir. - The periodic flooding of the Nile is very important to Egypt.

flooding
{i} taşma
flooding
taşarak
flooding
(İnşaat) taşmak
flooding
{i} su baskını

Geçen haftanın sağanak yağışları nedeniyle su baskınımız vardı. - We had flooding because of last week's heavy rains.

Bu yolda trafik su baskınından dolayı kesintiye uğradı. - Traffic on this road has been disrupted due to flooding.

flooding
{i} tufan
flooding
{i} rahim kanaması
flooding
(Tıp) Rahim (uterus) kanaması, metroraji
flooding
{i} sel

Radyo bir sel riski olduğu hususunda bizi uyarmıştı. - The radio had warned us that there was a risk of flooding.

Küresel ısınma kıyı sellerine neden olacak. - Global warming will cause coastal flooding.

English - English
flooding
an act of flooding; a flood or gush
Favorites