O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.
- He is wealthy in appearance but not in reality.
Roosevelt, 1858 yılında New York'ta varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
- Roosevelt was born to a wealthy family in New York City in 1858.
Sağlık zenginlikten daha önemlidir.
- Health is more important than wealth.
Zenginlik ve şöhret umurumda değil.
- I don't care for wealth and fame.
Bütün servetini kaybetti.
- He lost all his riches.
Dünyanın en zengin insanlarının toplam net serveti 2016 yılında % 18 artarak 7.67 trilyon dolara yükseldi.
- The total net worth of the world's richest people rose by 18% in 2016 to $7.67 trillion.
Tom zenginlik ve şöhret istiyor.
- Tom wants riches and fame.
Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
- Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.