an abundance of material possessions and resources

listen to the pronunciation of an abundance of material possessions and resources
English - Turkish

Definition of an abundance of material possessions and resources in English Turkish dictionary

wealth
{i} varlık

O varlıklı görünüyor fakat aslında değil. - He looks wealthy, but actually he's not.

O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir. - He is wealthy in appearance but not in reality.

wealth
{i} zenginlik

Sağlık zenginlikten daha önemlidir. - Health is more important than wealth.

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor. - Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.

wealth
bolluk
wealth
(Kanun) malvarlığı
riches
varlık
riches
variyet
wealth
(Ticaret) çokluk
wealth
variyet
wealth
varsıllık
wealth
para
riches
{i} hazine
riches
{i} servet

Bütün servetini kaybetti. - He lost all his riches.

Dünyanın en zengin insanlarının toplam net serveti 2016 yılında % 18 artarak 7.67 trilyon dolara yükseldi. - The total net worth of the world's richest people rose by 18% in 2016 to $7.67 trillion.

riches
{i} zenginlik

Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir. - Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.

Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir. - Brazil is very rich; its richness is immense; coffee is one of its greatest riches.

English - English
riches
wealth
an abundance of material possessions and resources

    Hyphenation

    an a·bun·dance of ma·te·ri·al possessions and resources

    Turkish pronunciation

    ın ıbʌndıns ıv mıtîriıl pızeşınz ınd risôrsîz

    Pronunciation

    /ən əˈbəndəns əv məˈtərēəl pəˈzesʜənz ənd ˈrēsôrsəz/ /ən əˈbʌndəns əv məˈtɪriːəl pəˈzɛʃənz ənd ˈriːsɔːrsɪz/
Favorites