an abundance of material possessions and resources

listen to the pronunciation of an abundance of material possessions and resources
English - Turkish

Definition of an abundance of material possessions and resources in English Turkish dictionary

wealth
{i} varlık

O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir. - He is wealthy in appearance but not in reality.

Roosevelt, 1858 yılında New York'ta varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. - Roosevelt was born to a wealthy family in New York City in 1858.

wealth
{i} zenginlik

Sağlık zenginlikten daha önemlidir. - Health is more important than wealth.

Zenginlik ve şöhret umurumda değil. - I don't care for wealth and fame.

wealth
bolluk
wealth
(Kanun) malvarlığı
riches
varlık
riches
variyet
wealth
(Ticaret) çokluk
wealth
variyet
wealth
varsıllık
wealth
para
riches
{i} hazine
riches
{i} servet

Bütün servetini kaybetti. - He lost all his riches.

Dünyanın en zengin insanlarının toplam net serveti 2016 yılında % 18 artarak 7.67 trilyon dolara yükseldi. - The total net worth of the world's richest people rose by 18% in 2016 to $7.67 trillion.

riches
{i} zenginlik

Tom zenginlik ve şöhret istiyor. - Tom wants riches and fame.

Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir. - Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.

English - English
riches
wealth
an abundance of material possessions and resources

    Hyphenation

    an a·bun·dance of ma·te·ri·al possessions and resources

    Turkish pronunciation

    ın ıbʌndıns ıv mıtîriıl pızeşınz ınd risôrsîz

    Pronunciation

    /ən əˈbəndəns əv məˈtərēəl pəˈzesʜənz ənd ˈrēsôrsəz/ /ən əˈbʌndəns əv məˈtɪriːəl pəˈzɛʃənz ənd ˈriːsɔːrsɪz/
Favorites