Fatura tutarı 5000 yendir.
- The bill amounts to five thousand yen.
Çin'de doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl 3 milyar dolar tutarındaydı.
- Foreign direct investments in China amounted to $3 billion last year.
Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
- Tom ate the last slice of bread so Mary had nothing to eat.
Eti ince dilimler halinde kesin.
- Cut the meat into thin slices.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Seyahat etmek önemli miktarda kirliliğe neden olur.
- Travelling causes a significant amount of pollution.
Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
- Mushrooms contain significant amounts of minerals.
Öneriniz emir değerindedir.
- Your suggestion amounts to an order.
Harcadığın toplam para miktarı nedir?
- What is the total amount of money you spent?
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek su zehirlenmesi ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
- Drinking excessive and extreme amounts of water can result in water intoxication, a potentially fatal condition.
Gümüş paranın miktarı ne kadar büyük olursa, rüşvet o kadar büyük olur.
- The larger the amount of silver, the larger the amount of corruption.
Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.
- Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.
Borçları 1,000 doların üstündedir.
- His debts amount to over $1,000.
Onun borçları 100,000 yene ulaştı.
- His debts amount to 100,000 yen.
Bana bir parça jambon dilimler misin?
- Would you slice me a piece of ham, please?
It amounts to three dollars and change.
... me the amount of money which I will not get from ...
... And the amount of computing power in these screens is ...