Bunun üzerine bahse girmek ister misin?
- Do you want to bet on that?
Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?
- How much do you want to bet?
Böyle bir iddiayı ortaya atmayacak kadar akıllı.
- He knows better than to make such a claim.
Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.
- Tom claims that he can taste the difference between these two brands of salt.
Onun üzerine bahis oynamazdım.
- I wouldn't bet on it.
Bahisi kazanmadın mı?
- Didn't you win the bet?
Atın üzerine beş poundluk bahse girdim.
- I bet five pounds on the horse.
Bahse girerim ki sen sapıkça bir şey düşünüyordun.
- I just bet you were thinking something perverse just now.