I kept him company while his wife was in surgery.
- Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.
He decided to have surgery.
- Ameliyat edilmeye karar verdi.
For better or worse, she will have the operation tomorrow.
- Ne olursa olsun, yarın ameliyat olacak.
I had an operation for glaucoma last year.
- Geçen yıl glokom için ameliyat oldum.
Tom died on the operating table.
- Tom ameliyat masasında öldü.
Tom was lying unconscious on the operating table.
- Tom ameliyat masasında, baygın hâlde yatıyordu.
Tom is still on the operating table.
- Tom hâlâ ameliyat masasında
Tom died on the operating table.
- Tom ameliyat masasında öldü.
Tom put on a pair of surgical gloves.
- Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.