amel

listen to the pronunciation of amel
Turkish - English
action
act, action, work, deed
the performance of one's religious duty
practice, performance
act

Who actually performed the surgery? - Aslında ameliyatı kim yaptı?

the runs (Slang)
act, action, deed " fiil; practice, performance; diarrhoea, diarrhea, the runs, the trots
diarrhoea [Brit.]
catharsis
deed; diarrhea
labor
labour
shits
activity
(Din) deed
performance
runs
purgative
{i} diarrhea
{i} diarrhoea
amel olmak
to have the runs, to have the trots, to have diarrhoea
amel olmak
to have diarrhea
English - English
An enamel
To enamel
Enamel
Turkish - Turkish
(Hukuk) İş, edim, fiil
(Osmanlı Dönemi) İş. Çalışma. Bir emri veya vazifeyi yerine getirme
(Osmanlı Dönemi) Dini bir emri yerine getirme, tatbik etme. İtaat. İbâdet
(Osmanlı Dönemi) Kâr, iş işleme
Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları. İshal, sürgün, ötürük, iç sürme
Yapılan iş, edim, fiil
İshal, sürgün, ötürük, iç sürme
(Osmanlı Dönemi) dinî bir emr yerine getirme, itaat, fiil, iş, emek
ishal
Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları
amel defteri
(Din) İnsanın dünya hayatında yaptığı iyi ve kötü bütün işlerin sözlerin kayıt edildiği defter Bu defter sesli bir film misali insanın her türlü hâl ve hareketini, konuşmalarını zapt eden bir defterdir Bu kayıt ve zabıtlarla insan ahirette hesaba çekilecek, bu defter insanın leh veya aleyhinde bir şahid olacaktır Kur'an'da "kitab" olarak zikredilmektedir
sa'y ü amel
(Osmanlı Dönemi) çalışıp gayret etmek, çalışmak ve işlemek
amel
Favorites