Tom bir pusuda öldürüldü.
- Tom was killed in an ambush.
Tom bir polisi pusuya düşürdü ve onu bir baltayla öldürdü.
- Tom ambushed a policeman and killed him with an ax.
Bir bilet almak için en az bir saat beklemek zorunda kalırsın.
- You'll have to wait not less than an hour to get a ticket.
Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek.
- All that you have to do is to wait for his reply.
Bekleyiş nihayet bitti.
- The wait is finally over.
Bu üç saatlik bir bekleyiş olacak.
- It's going to be a three-hour wait.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- There were five patients in the waiting room.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- Five patients were in the waiting room.
Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
- Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.
Otobüsü beklerken burada kalmaktansa yürümeyi tercih ederim.
- I prefer to walk rather than stay here waiting for the bus.
Burada beklememen gerekir.
- You shouldn't wait here.
O gelene kadar burada bekleyeceğim.
- I'll wait here until she comes.
Lütfen otuz dakika bekleyin.
- Please wait for thirty minutes.
Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.
- Wait till the soup warms.
Sami ve arkadaşları, Ferit'in çetesini pusuya düşürdüler.
- Sami and his friends ambushed Farid's gang.
Tom bir polisi pusuya düşürdü ve onu bir baltayla öldürdü.
- Tom ambushed a policeman and killed him with an ax.
They laid in wait for the patrol.