Hırs onu cinayete sürükledi.
- Ambition drove him to murder.
Bu politikacı hırs dolu.
- That politician is full of ambition.
Onun tutkusu bir avukat olmaktır.
- His ambition is to be a lawyer.
Onun tutkusu bir büyükelçi olmaktır.
- Her ambition is to become an ambassador.
Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
- Mary wanted to marry a man with ambition.
Mary hırslarını gerçekleştireceğini söylüyor.
- Mary says she will follow through on her ambitions.
Senin hırsların nedir?
- What are your ambitions?
Kızlar akademik alanda oğlanlardan daha hırslıdır.
- Girls are more ambitious academically than boys.
He had invited Destiny to sweep him up in her reaping, by placing himself in the ambit of her scythe.
... And the ambition to make it open and available, to ...
... And that was my only ambition. ...