Turkish - English
Definition of ambarlı in Turkish English dictionary
- decker
- Something having numerous levels
We traveled in a double-decker bus.
- {n} a person who dresses or adorns
- A vessel which has a deck or decks; used esp
- English dramatist and pamphleteer (1572-1632)
- in composition; as, a single-decker; a three- decker
- One who, or that which, decks or adorns; a coverer; as, a table decker
- (often used in combinations) something constructed with multiple levels; "they rode in a double-decker bus"
- {i} something which has more than one deck or layer (as in a boat, bed, etc.)
- (often used in combinations) something constructed with multiple levels; "they rode in a double-decker bus
- ambar
- storehouse
- ambar
- (Ticaret) Warehouse
- ambar
- {i} hutch
- ambar
- {i} barn
I've been hiding behind the barn.
-Ambarın arkasında saklanıyorum.
Tom has a barn door inside his apartment.
-Tom dairesinde bir ambar kapısına sahip.
- ambar
- eight
- ambar
- (Askeri) magazine
- ambar
- express
- ambar
- (Ticaret) store-house
- ambar
- gauge box
- ambar
- (İnşaat) bins
- ambar
- reservoir
- ambar
- storage
- ambar
- silo
- ambar
- depot
- ambar
- depositary
- ambar
- crib
- ambar
- entrepot
- ambar
- express company, trucking firm
- ambar
- storeroom; granary
- ambar
- building in which things are stored for safekeeping
- ambar
- repository
- ambar
- hold (of a ship)
- ambar
- structure in which grain is stored
- ambar
- granary; grain bin; grain cellar
- ambar
- barn, granary; storehouse, warehouse, depot
- ambar
- {i} office
- ambar
- {i} bin
- ambar
- {i} depository
- ambar
- godown
- ambar
- {i} storeroom
- ambar
- depositarytory
- ambar
- thesaurus
- ambar
- {i} store
- ambar
- {i} larder
There is a lot of food in the larder.
-Ambarda çok gıda var.
- ambar
- reposit
- ambar
- stockroom
- ambar
- stock room
- ambar
- {i} hold
- ambar
- forward
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ambarlı in Turkish Turkish dictionary
- Ambar
- sarpın
- Ambar
- çöten
- ambar
- Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge
- ambar
- Kum, çakıl gibi yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 cm olan küp ölçek: "Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum."- H. F. Ozansoy
- ambar
- Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
- ambar
- Genellikle tahıl saklanan yer: "Asker ambarlarında buğday var."- H. E. Adıvar
- ambar
- Kum, çakıl gibi yapımalzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanıçoğunlukla 75 cm olan küp ölçek
- ambar
- Kum, çakıl gibi yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 cm olan küp ölçek
- ambar
- Geminin yük koymaya ayrılmış yeri: "Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu."- Y. K. Beyatlı
- ambar
- Geminin yük koymaya ayrılmış yeri
- ambar
- Tahıl mal veya eşya saklanan yer
- ambar
- Mal taşıma işi yapan kuruluş
- ambar
- Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık
- ambar
- Genellikle tahıl saklanan yer