amüsant

listen to the pronunciation of amüsant
German - Turkish
{amü'zant} eğlendirici, neşeli
eğlenceli
amü'zant eğlendirici, neşeli
English - Turkish

Definition of amüsant in English Turkish dictionary

entertaining
eğlendirici
amusing
{s} eğlenceli

Yabancı insanlar eğlenceli. - Foreign people are amusing.

Ben onu çok eğlenceli buldum. - I found her very amusing.

amusing
ahenkli
amusing
eğlendirerek
amusing
güldürücü
entertaining
izaz
entertaining
ahenkli
entertaining
eğlence

Sarhoş insanlar çok eğlencelidir. - Drunk people are so entertaining.

Bu çok eğlenceli bir hikâye. - This is a very entertaining story.

entertaining
eğlendirme

O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur. - He is in charge of entertaining the foreign guests.

amusing
şaka yapan
amusing
hoş
amusing
zarif
amusing
{f} eğlendir

Bu video çok eğlendiriyor. - This video is very amusing.

Dedektif hikayeleri eğlendirici. - Detective stories are amusing.

amusing
{s} komik

Onu komik bulmuyorum. - I don't find that amusing.

Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur. - Ambiguous phrases in general lead to amusing interpretations.

amusing
eğlendirici

Dedektif hikayeleri eğlendirici. - Detective stories are amusing.

Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor. - The children say such amusing things.

amusing
{s} eğlendirici; oyalayıcı; güldürücü
amusing
{s} gülünç
entertaining
düşün/ağırla/eğlendir