Why did my sixty-year-old landlord buy a trampoline?
- Altmış yaşındaki ev sahibim niye bir trambolin aldı?
Ask a six-year-old, not a sixty-year-old.
- Altı yaşındaki birine sorun, altmış yaşındaki birine değil.
Sami was in his sixties.
- Sami altmışlı yaşlarındaydı.
Sami came to Egypt in the late sixties.
- Sami altmışlı yılların sonlarında Mısır'a geldi.