Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.
- However, Lucy is about to leave her home.
Ancak, miktar doğru değildi.
- However, the quantity was not correct.
Her halükârda istisnalar vardır.
- There are exceptions, however.
Cümle doğru ama onu farklı bir biçimde ifade edebilirdim.
- The sentence is correct, however, I would word it differently.
Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi.
- Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.
Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi.
- The concert was short. However, it was very good.
Hamlet muhtemelen evlenmek istemiyordu.Sadece bir Hamlet vardı fakat ondan hoşlanan bir sürü insan var.
- Hamlet probably didn't want to get married. There was only one Hamlet, however there are many people like him.
Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil.
- Tom doesn't like Mary. However, she doesn't particularly care whether he likes her or not.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
- However that may be, I am wrong.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Yağmur yağıyordu. Ancak onlar yine de okul gezilerine devam ettiler.
- It was raining. However, they still went on their school trip.
Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez.
- All dogs are animals. However, that doesn't mean that all animals are dogs.