Hava kötü olduğu halde geldi.
- He came even though the weather was bad.
Kendisi polis olmasına rağmen hırsızlardan korkuyor.
- Even though he's a policeman, he's afraid of thieves.
O, çok yaşlı olmasına rağmen, o sağlıklıdır.
- Even though he's very old, he's healthy.
Onlara ihtiyacı olmasa bile kitapları ona iade edeceğim.
- I shall return the books to him even though he doesn't need them.
Kanıtlayamasan bile neyin doğru olduğuna inanırsın?
- What do you believe is true even though you cannot prove it?
Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
- Tom continued reading the newspaper even though the burglar alarm had gone off.
Küçük olsa bile hala harika bir arabadır.
- Even though it's small, it's still a great car.