although, though, but, yet

listen to the pronunciation of although, though, but, yet
English - Turkish

Definition of although, though, but, yet in English Turkish dictionary

however
ancak

Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi. - However, Lucy is about to leave her home.

Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir. - In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.

however
bununla beraber
however
her halükârda

Her halükârda istisnalar vardır. - There are exceptions, however.

however
ama

Cümle doğru ama onu farklı bir biçimde ifade edebilirdim. - The sentence is correct, however, I would word it differently.

Orada olacağım. Ama geç kalabilirim. - I'll be there. However, I might be late.

however
halbuki

Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi. - The concert was short. However, it was very good.

however
nasıl oldu da
however
gelgelelim
however
(bağlaç) ama, ancak, halbuki, her ne şekilde, oysa
however
oysaki
however
gerçektende
however
hoş

Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil. - Tom doesn't like Mary. However, she doesn't particularly care whether he likes her or not.

Hamlet muhtemelen evlenmek istemiyordu.Sadece bir Hamlet vardı fakat ondan hoşlanan bir sürü insan var. - Hamlet probably didn't want to get married. There was only one Hamlet, however there are many people like him.

however
şu var ki
however
her nasıl

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
nasıl

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız. - However we go, we must get there by seven.

however
yine de

Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez. - All dogs are animals. However, that doesn't mean that all animals are dogs.

Yine de, senden benim yapmış olduğum hatalara düşmemeni rica ediyorum. - However, I ask you not to make the same mistakes that I did.

however
her ne şekilde
however
ama, bununla birlikte, ancak, yalnız
however
(zarf) her nasılsa, her halükârda, nasıl olursa olsun, nasıl oldu da
however
oysa
however
conj. ama
English - English
however
although, though, but, yet
Favorites