although, in spite of the fact that, despite the fact that

listen to the pronunciation of although, in spite of the fact that, despite the fact that
English - Turkish

Definition of although, in spite of the fact that, despite the fact that in English Turkish dictionary

even though
-diği halde
even though
olduğu halde

Hava kötü olduğu halde geldi. - He came even though the weather was bad.

even though
olmasına rağmen

O, çok yaşlı olmasına rağmen, o sağlıklıdır. - Even though he's very old, he's healthy.

Arkadaşım bir vejetaryen olmasına rağmen, çorbada biraz et olduğunu ona söylemedim. - Even though my friend was a vegetarian, I didn't tell him that the soup had some meat in it.

even though
öyle bile olsa
even though
bile olsa
even though
bile

Onlara ihtiyacı olmasa bile kitapları ona iade edeceğim. - I shall return the books to him even though he doesn't need them.

Şu anda kendine ait bir piyanosu olmasa bile Tom hâlâ piyano çalabiliyor. - Tom can still play the piano even though he doesn't own one now.

even though
-se bile
even though
-e karşın
even though
-e rağmen
even though
öyle olsa da
even though
e rağmen
even though
velev ki
even though
-se bile, -e rağmen: "Even though he studied hard, he couldn't pass the exam. - Çok çalıştığı halde sınavı veremedi."
even though
-e rağmen, -diği halde: Even though he studied hard, he couldn't pass the exam. Çok çalıştığı halde sınavı veremedi
even though
olsa bile

Küçük olsa bile hala harika bir arabadır. - Even though it's small, it's still a great car.

Tom gerçekten ilgilenmiş olsa bile Mary'nin geçmişiyle ilgilenmediğini söyledi. - Tom said he didn't care about Mary's past even though he really did.

English - English
even though