Tiyatronun önünde buluşalım.
- Let's meet in front of the theatre.
Şu an tiyatrodaki askerler ihtiyaç fazlası yapılmayacaklar.
- Soldiers currently in theatre will not be made redundant.
Tom'un sesi o kadar hafifti ki amfinin arkasında oturanlara zar zor duyulabiliyordu.
- Tom's voice was so soft it was barely audible to those sitting at the back of the lecture theatre.
Sinemaya mı yoksa tiyatroya mı gitmeyi tercih ediyorsun?
- Do you prefer going to the cinema or to the theatre?
Babam mı? O, kütüphane, sinema ve tiyatroya gider. Çok aktiftir.
- My father? He goes to the library, to the cinema, to the theatre. He's very active.
Yakında büyük tiyatroda ışıklar söndürülecek ve boş sahne hayaletlere terk edilecek.
- Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.