Definition of alternatifler in Turkish English dictionary
- versions
- alternatives
We need to find alternatives.
-Alternatifler bulmamız gerek.
I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
-Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
- alternatif
- alternative
The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
-Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
-Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- alternatif
- alternate
He proposed an alternate plan.
-O, alternatif bir plan önerdi.
Tom must've had an alternate plan.
-Tom'un alternatif bir planı olmalı.
- alternatif
- choice
I suppose we have no choice.
-Sanırım alternatifimiz yok.
I gave Tom no choice.
-Tom'a hiçbir alternatif sunmadım.
- alternatif
- alternative to
- Alternatif
- alternate, alternative
- alternatif
- alternating
A low pressure area covers all of Scandinavia with alternating wind and rain.
-Bir alçak basınç alanı rüzgar ve yağmur alternatifi ile İskandinavya'nın tümünü kapsar.
- alternatif
- alternative; alternate
- alternatif
- option
Related Terms
Definition of alternatifler in Turkish Turkish dictionary
- Alternatif
- seçenek
- alternatif
- Seçilebilecek bir başka yol, yöntem, seçenek, şık: "Alternatifleri ne kadar çoğaltırsanız aklınız o kadar karışabilir."- H. Taner
- alternatif
- Dalgalı (akım)
- alternatif
- Seçilebilecek bir başka yol, yöntem; seçenek
- alternatif
- Almaşık