Is there no alternative to what you propose?
- Teklif ettiğine alternatif yok mudur?
Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
He proposed an alternate plan.
- O, alternatif bir plan önerdi.
I may suggest an alternate plan?
- Ben alternatif bir plan önerebilir miyim?
I suppose we have no choice.
- Sanırım alternatifimiz yok.
I gave Tom no choice.
- Tom'a hiçbir alternatif sunmadım.
A low pressure area covers all of Scandinavia with alternating wind and rain.
- Bir alçak basınç alanı rüzgar ve yağmur alternatifi ile İskandinavya'nın tümünü kapsar.