Turkish - English
Definition of altüst etme in Turkish English dictionary
- subversion
- discombobulation
- altüst etmek
- screw up
- altüst etmek
- {f} agitate
- altüst etmek
- ransack
- altüst etmek
- disconcert
- altüst etmek
- mess
- altüst etmek
- (deyim) play hob
- altüst etmek
- disrupt
- altüst etmek
- overthrow
- altüst etmek
- hash
- altüst etmek
- turn upside down
- altüst et
- {f} mess
- altüst et
- discombobulate
She discombobulated me with her feckless laughter.
-O, sorumsuz kahkahasıyle beni altüst etti.
- altüst etmek
- upset
- altüst etmek
- stand sth on its head
- altüst etmek
- raise hob
- altüst etmek
- dislocate
- altüst etmek
- goof up
- altüst etmek
- make hay of
- altüst etmek
- turn around
- altüst et
- disorganize
- altüst etmek
- Turn upside down, mess up, disrupt, upset, dislocate, disorganize
- altüst etmek
- mess up
- altüst etmek
- overturn
- altüst etmek
- disorganize
- altüst etmek
- 1. to upset, turn (something) upside down, mess up. 2. to damage, wreck, ruin
- altüst etmek
- run upside down
- altüst etmek
- work havoc
- altüst etmek
- overset
- altüst etmek
- disappoint
- altüst etmek
- to turn upside down, to mess up, to disrupt, to upset, to dislocate, to disorganize
- altüst etmek
- upturn
- altüst etmek
- play havoc with
- altüst etmek
- clutter
- altüst etmek
- bedevil
- altüst etmek
- turn under
- altüst etmek
- upend
- altüst etmek
- clutter up
- altüst etmek
- disturb
- altüst etmek
- make havoc of
- altüst etmek
- depolarise
- altüst etmek
- turn about
- altüst etmek
- goof
- altüst etmek
- play the deuce with
- altüst etmek
- {f} perturb
- altüst etmek
- hob
- altüst etmek
- knock galley west
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of altüst etme in Turkish Turkish dictionary
- altüst etmek
- Huzursuz etmek, rahatsızlık vermek
- altüst etmek
- Çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak
- altüst etmek
- Alt yüzünü üst yüzüne getirmek
- altüst etmek
- Zarar vermek, yıkmak
Related Terms
altüst etme
Hyphenation
al·tüst et·mePronunciation
Resimler
History
Favorites