also; as well; besides

listen to the pronunciation of also; as well; besides
English - Turkish

Definition of also; as well; besides in English Turkish dictionary

in addition
yanında
in addition
bundan başka
in addition
yanı sıra

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır. - In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.

Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır. - In addition to being a doctor, he is a writer.

in addition
fazladan
in addition
ek olarak

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

Maaşına ek olarak biraz geliri var. - He has some income in addition to his salary.

in addition
ilaveten

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

in addition
Bir de, hem de, ek olarak, dahası
in addition
Bir de, hem de, buna ek olarak
in addition
İlave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

in addition
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

in addition
hem de
English - English
in addition
also; as well; besides
Favorites