Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

also, a small quantity of any substance so applied

listen to the pronunciation of also, a small quantity of any substance so applied
English - Turkish

Definition of also, a small quantity of any substance so applied in English Turkish dictionary

lick
{f} yalamak

Bir sigara içenle öpüşmek bir kül tablasını yalamak gibi bir şeydir. - Kissing a smoker is like licking an ashtray.

Sigara içen bir kişiyi öpmek kül tablası yalamak gibidir. - Kissing a person who smokes is like licking an ashtray.

lick
(fiil) yalamak, dayak atmak, dövmek, yenmek, üstesinden gelmek, halletmek
lick
(of ile) az bir şey
lick
az bir miktar
lick
yalayıp yutmak
lick
yalama

Tom'un köpeği insanların yüzlerini yalamayı seviyor. - Tom's dog likes to lick people's faces.

Hayat bir kaktüsten bal yalamak gibidir. - Life is like licking honey off a cactus.

lick
(İİ) kafasını karıştırmak
lick
şaşırtmak
lick
{f} k.dili. üstün gelmek, yenmek
lick
lick clean yalayıp temizlemek
lick
{i} tokat
lick
galip gelmek
lick
{f} alev gibi yalayıp geçmek
lick
{f} yenmek
lick
argo dayak atmak
lick
hayvanların yaladıklan tabii tuz
lick
yalanacak miktarda az şey
lick
argo üstün gelmek
lick
{i} bir parçacık
English - English
lick
A small quantity
damn
also, a small quantity of any substance so applied
Favorites