Definition of almost completely; very nearly; mostly in English Turkish dictionary
- pretty much
- hemen hemen
Bilmen gereken her şey hemen hemen bu.
-That's pretty much everything you need to know.
Bütün bilmen gereken hemen hemen bu.
-That's pretty much all you need to know.
- pretty much
- oldukça fazla
Onlar oldukça fazla yalnız.
-They're pretty much alone.
Tom oldukça fazla evde kalır.
-Tom pretty much stays at home.
- pretty much
- (isim)redeyse, hemen hemen, aşağı yukarı, büyük ölçüde
- pretty much
- aşağı yukarı
- pretty much
- neredeyse
Sanırım söylemek istediğim bir şeyi neredeyse tamamen söylemek için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşabilirim.
-I think I can speak French well enough to say pretty much anything I want to say.
Romanı okumayı neredeyse bitirdim.
-I pretty much finished reading the novel.
- pretty much
- büyük ölçüde
Onu büyük ölçüde aştım.
-I've pretty much gotten over it.
Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.
-Tom pretty much forgot about the meeting.
Related Terms
Definition of almost completely; very nearly; mostly in English English dictionary
- pretty much
Pretty much all of the train operating companies have announced huge fare increases.