almost, not completely

listen to the pronunciation of almost, not completely
English - Turkish

Definition of almost, not completely in English Turkish dictionary

practically
pratikte

Siz pratikte ailesiniz. - You're practically family.

practically
hemen hemen

Tom hemen hemen herkesten nefret ediyor. - Tom hates practically everyone.

İş hemen hemen tamam. - The job is practically done.

practically
pratik olarak

Tom Jackson bu kasabayı pratik olarak inşa etti. - Tom Jackson practically built this town.

Ben pratik olarak yetişkinim. - I'm practically an adult.

practically
uygun olarak
practically
kullanışlı olarak
practically
pratik bir şekilde
practically
uygulamada
practically
neredeyse

Neredeyse her ailede televizyon var. - Practically every family has a TV.

Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir. - Even today, his theory remains practically irrefutable.

practically
gerçekte

Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır. - Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.

English - English
practically
almost, not completely
Favorites