Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.
- Sami took medication to alleviate pain.
Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.
- Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences.
Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.
- Sami took medication to alleviate pain.
Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.
- Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences.
Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.
- Sami took medication to alleviate pain.
Alcohol is often a cheap tool to alleviate the stress of a hard day.
My alleviated sorrow no longer crushes me.
... that said alleviate your loneliness? ...