Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm.
- We thought we would write out the directions, in case you got lost.
Jim ile hiç karşılaşmamış olmama karşın, ben hemen onu ayırt ederim.
- Though I had never met Jim, I could pick him out right away.
Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi.
- Mr. Smith hasn't turned up yet though he promised to.
Hava kötü olduğu halde geldi.
- He came even though the weather was bad.
O, kötü havaya rağmen yine de geldi.
- She came even though the weather was bad.
Öneri için teşekkürler yine de.
- Thanks for the offer, though.
Gerçi onun büyük bir sorunu var.
- She has a big problem, though.
Fransızca öğrenmeye biraz ilgim var ama o zor değil mi? Hiç değil. İngilizceden 100 kat daha kolay! Gerçekten mi? Eh, en azından benim için öyle. Bunun nedeni senin ana dilin olması gerçi
- I've got a bit of interest in learning French, but isn't it hard? Not at all. It's 100 times easier than English! Really? Well, at least to me it is. That's because you're native though
Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum.
- Even though he is my neighbour, I did not know him well.
Bu, isteğe bağlı olsa da hala ev ödevini yapman gerekiyor.
- Even though it's optional, you should still do the homework.
Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
- The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.
- Though he was poor, he was happy.
Walk on through the wind, / Walk on through the rain, / Though your dreams be tossed and blown.
Man, it's hot in here. — Isn't it, though?.