Jim ile hiç karşılaşmamış olmama karşın, ben hemen onu ayırt ederim.
- Though I had never met Jim, I could pick him out right away.
Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm.
- We thought we would write out the directions, in case you got lost.
Hava kötü olduğu halde geldi.
- He came even though the weather was bad.
Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi.
- Mr. Smith hasn't turned up yet though he promised to.
Öneri için teşekkürler yine de.
- Thanks for the offer, though.
O, kötü havaya rağmen yine de geldi.
- She came even though the weather was bad.
Sanırım Tom Fransızca konuşabilir. Hatalı olabilirim gerçi.
- I think Tom can speak French. I could be wrong, though.
Fransızca öğrenmeye biraz ilgim var ama o zor değil mi? Hiç değil. İngilizceden 100 kat daha kolay! Gerçekten mi? Eh, en azından benim için öyle. Bunun nedeni senin ana dilin olması gerçi
- I've got a bit of interest in learning French, but isn't it hard? Not at all. It's 100 times easier than English! Really? Well, at least to me it is. That's because you're native though
Bu, isteğe bağlı olsa da hala ev ödevini yapman gerekiyor.
- Even though it's optional, you should still do the homework.
Hafif bir suçluluk duygusu olsa da o kendini gülmekten alamadı.
- He could not refrain from smiling, though with a slight sense of guilt.
O zengin olmasına rağmen mutlu değil.
- Though he is rich, he is not happy.
Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.
- Though he was poor, he was happy.
Walk on through the wind, / Walk on through the rain, / Though your dreams be tossed and blown.
Man, it's hot in here. — Isn't it, though?.