Onlar sık sık kendileriyle çelişiyorlar.
- They contradict themselves constantly.
Lütfen sık sık sözümü kesmekten kaçınır mısınız!
- Could you please refrain from interrupting me constantly!
O, sürekli şikâyet ediyor.
- He is constantly complaining.
Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.
- Sally was constantly changing her hairstyle.
Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
- I am constantly forgetting names.
Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor.
- His mother is constantly complaining about it.
Daima kendi kendime lakırdı ederim.
- I constantly talk to myself.