Sadece silah ve mühimmat istedi.
- He only wanted guns and ammunition.
Mühimmatı israf etme.
- Don't waste ammunition.
Her türlü grup etkinlikleri vardı.
- There were all sorts of group activities.
Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.
- His absence gave birth to all sorts of rumors.
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Cephaneni boşa harcama.
- Don't waste your ammunition.
Cephaneyi boşa harcıyoruz.
- We're wasting ammunition.