Sadece silah ve mühimmat istedi.
- He only wanted guns and ammunition.
Mühimmatı israf etme.
- Don't waste ammunition.
Onun geçmişi hakkında her türlü söylenti yükseldi.
- All sorts of rumors rose about her past.
Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor.
- Modern society is overflowing with all sorts of information.
Sergiye her çeşit insan geldi.
- All sorts of people came to the exhibition.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Cephaneyi boşa harcıyoruz.
- We're wasting ammunition.
Fabrika cephane üretir.
- The factory produces ammunition.