Sadece silah ve mühimmat istedi.
- He only wanted guns and ammunition.
Mühimmatı korumalıyız.
- We need to conserve ammunition.
Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor.
- Modern society is overflowing with all sorts of information.
Onun geçmişi hakkında her türlü söylenti yükseldi.
- All sorts of rumors rose about her past.
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Avcı silaha cephane koydu.
- The hunter put ammunition in the gun.
Cephaneyi boşa harcıyoruz.
- We're wasting ammunition.