Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Tom eskisi gibi aynı adam değil.
- Tom isn't the same man he used to be.
Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim.
- I'm still the same person I used to be.
Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım.
- In a similar situation, I'd do the same.
Bu iki şey benzer değil, onlar aynı!
- Those two aren't similar. They're the same.
Aynı şeyi söylemenin çok daha iyi ve kısa bir yolu yok mu?
- Isn't there a much better and shorter way of saying the same thing?
Yerinde olsam, aynı şeyi yaparım.
- Were I in your place I would do the same thing.
Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor.
- Tom feels exactly the same way as Mary does.
Herkes aynı şekilde düşünüyor.
- Everyone thinks the same way.
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
- Monotony develops when you harp on the same string.
Senin aldığın kameranın aynısını aldım.
- I have bought the same camera as you have.
Kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var.
- I have the same dictionary as your brother has.