aleyhte

listen to the pronunciation of aleyhte
Turkish - English
adverse
against

Tom considered moving to Boston, but decided against it. - Tom Boston'a taşınmayı düşündü ama aleyhte karar verdi.

Tom decided against it. - Tom ona karşı aleyhte karar verdi.

disadvantageous
con

We weighed the pros and cons. - Lehte aleyhte önerileri tarttık.

Tom considered moving to Boston, but decided against it. - Tom Boston'a taşınmayı düşündü ama aleyhte karar verdi.

in an opposite position
against, in opposition
unfavorable
(Kanun) adversarial

Traditional contract is a more adversarial form of contract.

damning
aleyhte konuşan kimse
detractor
aleyhte oy
no
aleyhte durum
disadvantage
aleyhte etkilemek
bias
aleyhte olanlar
noes
aleyhte olmak
to be in opposition
aleyhte oy
con
aleyhte oy
defeat
aleyhte oy
negative vote
aleyhte oy vermek
pill
aleyhte oylar
noes
aleyhte yargı
adverse judgment
aleyh
hostility
aleyh
opposed to
lehte ve aleyhte
pro and con
aleyh
opposition; hostility
aleyh
opposing body or party
aleyh
opposition
lehte ve aleyhte olanlar
pros and cons
leyhte ve aleyhte
pro and con
Turkish - Turkish

Definition of aleyhte in Turkish Turkish dictionary

ALEYH
(Osmanlı Dönemi) (Aleyhi - Aleyhâ) (Alâ edatının zamirle birleştiği zamanki şekli.) Aleyhinde, onun hakkında, onun üzerine
ALEYH
(Hukuk) Karşı, karşıt, olumsuz
aleyh
Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı: "Aleyhinde bir tertip kuranların gadrine uğradım."- R. H. Karay
aleyh
Karşı, karşıt, zıt
aleyh
(Osmanlı Dönemi) onun hakkında, onun üzerinde, onun zararına (olumsuz olarak kullanılır)