Turkish - English
Definition of alevlenme in Turkish English dictionary
- conflagration
- inflammation
- flaming up, blazing up
- taking fire; flaming
- setting on fire
- ignition
- exacerbation
- taking fire
- {i} flaming
- {i} blazing
- alevlenmek
- blaze
- alevlenme noktası
- flash point
- alevlen
- (Biyoloji) exacerbate
- alevlen
- {f} flame
Some flame retardants can cause cancer and hormonal disruptions.
-Bazı alevlenmeyi geciktiriciler kanser ve hormonal bozulmalara neden olabilir.
- alevlenmek
- flame
- alevlenmek
- blaze up
- alevlenmek
- flare
- alevlenmek
- {f} rekindle
- alevlenmek
- exacerbate
- alevlen
- flame up
- alevlen
- flare out
- alevlen
- become inflamed
- alevlen
- blaze up
- alevlen
- {f} flaming
- alevlenmek
- flame up
- alevlen
- blazing
- alevlenmek
- to glisten
- alevlenmek
- flare up
- alevlenmek
- to grow violent, flame up, flare up
- alevlenmek
- flicker
- alevlenmek
- inflame
- alevlenmek
- blaze out
- alevlenmek
- to break out in flames, blaze up
- alevlenmek
- to take fire, to blaze; to grow violent, to flare up, to flame
- çabuk alevlenme
- inflammability
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of alevlenme in Turkish Turkish dictionary
- Alevlenmek işi
- (Osmanlı Dönemi) IZTIRAM
- alevlenmek
- Zorlu, öfkeli veya heyecanlı bir durum almak: "Bu ağza alınmaz söz üzerine karşıdakiler birden alevlendiler."- O. C. Kaygılı
- alevlenmek
- Parlamak
- alevlenmek
- Zorlu, öfkeli veya heyecanlı bir durum almak
- alevlenmek
- Alev çıkarmaya başlamak
Related Terms
alevlenme
Hyphenation
a·lev·len·meResimler
History
Favorites