The telephone is one wonderful device.
- Telefon harika bir alettir.
This device may come in handy.
- Bu alet faydalı olabilir.
You play a musical instrument, don't you?
- Bir müzik aleti çalarsın, değil mi?
Can you play any musical instruments?
- Herhangi bir müzik aleti çalabiliyor musun?
Tom doesn't go skin diving anymore.
- Tom artık aletsiz dalışa gitmiyor.
There were no appliances back then.
- O zamanlar hiçbir alet yoktu.
Electrical appliances have made housework easier.
- Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.
That school is equipped with the latest gymnastics apparatus.
- Okul en son jimnastik aletleriyle donatılmıştır.
It'll be easier for me to do since I have the right tools for the job.
- Mademki iş için doğru aletlere sahibim bu benim yapmam için kolay olacak.
I need a tool for pulling weeds in my garden.
- Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
The plumber used many tools to fix our sink.
- Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
What type of tools do you require for the job?
- İş için ne tür aletlere ihtiyacın olur?
Different jobs require different tools.
- Farklı işler farklı aletler gerektirir.