They could not get good housing.
- Onlar iyi konut alamadı.
We'll have a good crop if this good weather keeps up.
- Bu iyi hava devam ederse, iyi bir ürün alacağız.
The area looked pretty clean.
- Alan oldukça temiz görünüyordu.
I know this area pretty well.
- Bu alanı oldukça iyi biliyorum.
Such fishes as carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
What's your favorite way to cook trout?
- Alabalık pişirmek için favori tarzın nedir?
Tom is likely going to be fined for doing that.
- Tom muhtemelen bunun yaptığı için para cezası alacak.
Situated on a hill, his house commands a fine view.
- Onun bir tepenin üzerinde yer alan evinin güzel bir manzarası var.
Do you have an extra bicycle that I could borrow?
- Ödünç alabileceğim fazladan bir bisikletin var mı?
Do we have an extra one that Tom can borrow?
- Tom'un ödünç alabileceği ekstra bir tanemiz var mı?
Well, I'll only take toast and coffee.
- Pekala, ben sadece tost ve kahve alacağım.
Tom is sufficiently well off to buy a house anywhere he wants.
- Tom'un durumu istediği yerde bir ev alacak kadar oldukça iyidir.
Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin harika bir lamba buldu.
I'll get permission from my superior.
- Amirimden izin alacağım.