alaşımlı

listen to the pronunciation of alaşımlı
Turkish - English
alloyed
Simple past tense and past participle of alloy

Their pleasure was alloyed with misfortune.

past of alloy
mixed
(used of metals) debased by mixture with an inferior element
(used of metals) blended to obtain a desired property (used of metals) debased by mixture with an inferior element
(used of metals) blended to obtain a desired property
alaşım
{i} alloy

Brass is an alloy of copper and zinc. - Pirinç, bakır ve çinkodan oluşan bir alaşımdır.

Cast iron is an alloy of iron and carbon. - Dökme demir, bir demir ve karbon alaşımıdır.

alaşım
compound
alaşım
blend
mikro alaşımlı
micro alloyed
alaşım
amalgamation
alaşım
composite
alaşım
alloy halita
alaşım
ailoy
met alaşımlı dökme çelik
alloyed cast steel
Turkish - Turkish

Definition of alaşımlı in Turkish Turkish dictionary

ALAŞIM
(Osmanlı Dönemi) Madenlerin eriyerek birleşmesi sonunda meydana gelen madde, halita
Alaşım
halita
alaşım
İki veya daha çok metalden, bazı durumlarda metallerle, C, P, Te gibi elementlerden oluşan metal görünümünde katı veya sıvı karışım, halita
alaşım
İki veya daha çok metalden, bazı durumlarda metallerle, C, P, Te gibi elementlerden oluşan metal görünümünde katı veya sıvı karışım
alaşımlı
Favorites