Tom gets to do anything he wants to do.
- Tom yapmak istediği şeyi yapmak için alır.
Everybody gets what they deserve.
- Herkes hak ettiğini alır.
She takes piano lessons once a week.
- Haftada bir kez piyano dersleri alır.
Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.
- Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.
Allı dağlar yücedir.