Definition of alıntılar in Turkish English dictionary
- quotes
He often quotes from Shakespeare.
- Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.
I need to know where these quotes come from.
- Bu alıntıların nereden geldiğini bilmem gerekiyor.
- quotations
I must know where these quotations originate.
- Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.
I hate quotations. Tell me what you know.
- Alıntılardan nefret ederim. Bildiklerini bana söyle.
- alıntı
- quotation
I must know where these quotations originate.
- Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.
Love your neighbour as yourself is a quotation from the Bible.
- Komşunu kendin gibi sev cümlesi İncil'den bir alıntıdır.
- alıntı
- citation
- alıntı
- excerpt
The students have to analyze an excerpt from the book.
- Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.
- alıntı
- extract
- alıntı
- {i} take
- alıntı
- (Çevre) borrow
This word was borrowed from French.
- Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
- alıntı
- extracted
- alıntı
- (Dilbilim) loan
- alıntı
- quote
He often quotes Milton.
- O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
What's your favorite funny quote?
- Favori komik alıntın nedir?
- alıntı
- quote of
- alıntı
- adaptation
- alıntı
- quotation, quote, citation, excerpt, extract
- alıntı
- {i} borrowing
- alıntı
- quoted from
- ingilizce alıntılar
- english quotations
