I like to translate quotations.
- Alıntıları çevirmeyi severim.
You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
- Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
The students have to analyze an excerpt from the book.
- Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.
This word was borrowed from French.
- Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
He often quotes the Bible.
- O, sık sık İncil'den alıntılar yapar.
He often quotes Milton.
- O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
It's difficult to translate quotes.
- Alıntıları çevirmek zordur.
Tom often posts motivational quotes on Facebook.
- Tom sık sık facebook'ta motivasyon alıntılar postalar.
I like to translate quotations.
- Alıntıları çevirmeyi severim.
I must know where these quotations originate.
- Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.