alçı

listen to the pronunciation of alçı
Turkish - English
plaster

He saw a small plaster on her left knee. - Sol diz üzerinde küçük bir alçı gördü.

Tom got completely plastered. - Tom tamamen alçılandı.

cast

The doctor told Tom that he had to wear a cast for three weeks. - Doktor Tom'a üç hafta boyunca ortopedik alçı giyinmek zorunda olduğunu söyledi.

On Christmas Day, Tom's right leg was still in a cast. - Noel günü, Tom'un sağ bacağı hâlâ alçılıydı.

gypsum

Drywall is made from gypsum. - Alçıpan alçıtaşından yapılır.

plaster of Paris
compo
plaster, plaster of Paris
made of gypsum plaster, plaster; made of plaster of Paris, plaster of Paris
gypsum plaster, plaster (as a powder or a solidified mass); plaster of Paris (as a powder or a solidified mass)
stucco
plaster cast
plasterwork
alçı fırını
Plaster Furnace
alçı dekorasyon yapmak
parget
alçı işi
plastering
alçı kabartma
(an) ornament made of gypsum plaster
alçı kalıbı
gypsum cast
alçı kalıp
plaster mold
alçı kaplama
parget
alçı levha
plasterboard
alçı sürmek
apply the plaster
alçı sıva
(wet) gypsum plaster
alçı yüz kalıbı
mask
delikli alçı levha
(İnşaat) perforated plasterboard
prefabrik yapıda kullanılan alçı harç
staff
Turkish - Turkish
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta ve dişçilikte kullanılan madde
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilen madde
(Osmanlı Dönemi) SARUC
ALÇI
(Osmanlı Dönemi) Sağlam harç yapmada kullanılan beyaz toz, cibs
alçı kalıp
Bir şeyin üzerine alçı dökülerek alınan kalıp
alçı taşı
Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan hidratlı kalsiyum sülfat, jips
alçı
Favorites